16 Eylül 2013 Pazartesi

ÜÇ SUAL BİR CEVAP

   


 Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretlerine inkarcı felsefecilerden bir gurup geldi.bazı sualler sormak istediklerini bildirdiler.bunun üzerine Mevlana Hazretleri bunları Şems-i Tebrizi Hazretleri'ne havale etti.onlarda sorularını sormak üzere kalkıp onun yanına gittiler.
     Şems-i Tebrizi Hazretleri bu esnada mescidde,talebelerine bir kerpiçle teyemmümün nasıl yapılacağını gösteriyordu.gelen bu inkarcı felsefeciler dersin bitiminden hemen Şems-i Tebrizi ye yönelerek üç tane sual sormak istediklerini belirttiler.Şems-i Tebrizi ;''sorun'' buyurdu.onlar hepsinin adına soru sormak üzere içlerinden birini sözcü seçtiler.o da sormaya başladı:
    - Allah vardır diyorsunuz ama gösteremiyorsunuz,varsa gösterinde inanalım.
    bu soru sorulunca Şems-i Tebrizi hazretleri o inkarcı gurubun sözcüsüne:

    -Diğer sorunu da sor buyurdu.o tekrar sordu:

    -Şeytanın ateşten yaratıldığını söylüyorsunuz,fakat ardından da,onun ateşle azab edileceğini belirtiyorsunuz.peki bu nasıl şeydir hiç ateş ateşe azab eder mi?

   Şems-i Tebrizi Hazretleri tekrar:

   -Öbür sorunu da sor,buyurdu.O:

   -Ahirette herkes hesaba çekilecek,yaptıklarının karşılığını görecek diyorsunuz.şu insanları bıraksanız da canları ne istiyorsa onu yapsalar.bundan dolayı bir hak mı olurmuş!dedi.

    Bunun üzerine Şems-i Tebrizi Hazretleri,talebelerine teyemmüm tarif ederken kullandığı elindeki kuru kerpici,soru soran adamın başına vurdu ve onların sorularınada cevap vermedi.
    Soru sormaya gelen bu inkarcılar buna çok içerleyip,derhal zamanın kadısına gittiler ve şikayet ederek davacı oldular.sözcüleri şikayetini dile getirip:

    -Ben soru sordum,fakat o kerpiçle başıma vurdu ve canımı yaktı,dedi.

      Kadı efendi şikayet üzerine Şems-i Tebrizi Hazretleri ni mahkeme etmek zorunda kaldığı için çağırttı ve suçlamaya cevap vermesini istedi.bunun üzerine Şems-i Tebrizi mahkemeye gelip kadıya:

     -Bana soru sordular,ben de onlara cevap verdim,buyurdu.

     Kadı efendi:
     -Soru soranın kafasına kerpiçle vurmuşsun ama cevap verdim diyorsun,bu nasıl cevaptır?diye sordu.

      Bunun üzerine Şems-i Tebrizi Hazretleri şöyle anlattı:

     -Efendim,bana Allah-ü Teala'yı göster de inanayım,dedi.şimdi bu felsefeci,başının ağrıdığını,canının yandığını idda ediyor,acıyı göstersin de inanalım.

     İnkarcıların sözcüsü atılarak:
    -Efendim,elbette canım acıdı ama acıyı nasıl göstereyim?

     Şems-i Tebrizi Hazretleri şöyle cevap verdi:

   -Allah-ü Teala da vardır,fakat gösteremezsin.Zatıyla değil,eserleriyle gözükür.

   Yine bunlar felsefe yaparak; ''şeytan ateşten yaratıldı,ateşle nasıl azab edilecek?'' diye sordular.ben de buna toprakla vurdum.toprakta onun başını acıttı.halbuki onun bedeni de topraktan yaratılmış olmasına rağmen,toprak canını acıttı.işte şeytanın ateşle azab edilmesini de böyle anlamak lazımdır.yine bunlar dediler ki: ''bırakın herkesin canı ne isterse yapsın.bundan dolayı bir hak olmaz.'' madem öyle,benim de canım onun başına kerpici vurmak istedi ve vurdum.şimdi niçin hakkını arıyor?aramasa ya!.. demek ki,bu dünya hayatında bile küçük bir mesele için hak aranıyorsa,o sonsuz olan ahiret hayatında elbette hak aranır.

     Allah-ü Teala şöyle buyurdu:

  ''Biz,sizi boş yere (hikmetsiz ve gayesiz olarak) yarattığımızı ve sizin hakikatten bize geri döndürülmeyeceğinizi mi sandınız? '' Mü'minun Suresi:115

  ''Biz göğü,yeri ve ikisinin arasında bulunanları boşuna yaratmadık.O,kafirlerin zannıdır.Onun için vay ateşe girecek olan inkarcıların haline!'' Sad Suresi:27





   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...